Çukurova
Üniversitesi Halil Avcı Duyma Engelli Merkezi’nde takılan biyonik
kulaklık ile ilk defa duyan işitme engelli çocuklar korkarak, anneleri
ise duygulanarak gözyaşlarına boğuldu.
Yeni doğan bebeklerde işitme duyusu ile ilgili testlerin yapıldığı Çukurova Üniversitesi
Halil Avcı Duyma Engelli Merkezi’nde bir yandan da işitme duyusunu
tamamen yitiren insanlar sessiz dünyalarından kurtarılıyor. Merkezde,
işitme kaybı bulunan 4 yaşını geçmemiş çocuklara ve sonradan işitme
kaybı oluşan kişilere halk arasında ‘biyonik kulaklık’ olarak bilinen
koklear implant cihazı takılıyor. Sonradan işitme kaybı yaşayanlar
cihazın takılmasının ardından normal hayatlarına devam edebiliyor. Ama
sese alışık olmayan çocuklara duyduklarının ne olduğunu
anlamlandırabilmeleri için eğitimler
veriliyor. Ancak cihazın takılmasının ardından ilk defa bir ses duyan
çocuklar oldukça korkuyor. Korkudan ağlayan çocuklara, duygulanan
aileleri de gözyaşları ile eşlik ediyor.
İLK KEZ 2 YAŞINDA DUYDU
Ülkesindeki iç savaş nedeniyle Türkiye’ye
gelen Suriyeli Bohar ve Abdullah Bettül çiftinin oğlu Muhammet Bettül’e
yapılan testlerde işitme engeli teşhisi konuldu. Kahramanmaraş’ta kalan çift, çocukları Muhammet Bettül’ü Adana’daki
Halil Avcı Duyma Engelli Merkezi’ne getirdi. Burada minik Muhammet’e
ameliyat ile ‘biyonik kulaklık’ takıldı. İlk kez 2 yaşında bir ses duyan
Suriyeli Muhammet Bettül, korkarak annesinin kucağında uzun süre
ağladı. Anne Bohar Bettül de duygulanarak gözyaşlarına hakim olamadı.
Çukurova
Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Ülkü Tuncer, halk arasında ‘biyonik kulaklık’ olarak
bilinen Koklear İmplant Cihazı’nın işitme cihazından hiçbir şekilde
fayda göremeyen hastalara uyguladığını söyledi. İşitme cihazının aslında
bir mikrofon görevi yaptığını belirten Prof. Dr. Tuncer, “İşitme cihazı
sesi yükselterek kulağa ses olarak verir. Koklear İmplant Cihazı ise
ses enerjisini elektrik enerjisine çevirerek direk işitme sinirini, iç
kulağı uyarır. Bu nedenle de bir ameliyat gerektirir. Cihazın iki
parçası bulunuyor. İç parçasını yaklaşık bir buçuk saat süren ameliyat
ile uyguluyoruz. Bu Koklear İmplantının elektrotunu iç kulağa takıyoruz.
Ameliyattan bir ay sonra dış parçası mıknatıs ile başa iste
tutturuluyor. Cihazda bir işlemci var. Bu işlemci sesi elektriksel
kodlara çeviriyor ve bununla işitme siniri uyarılarak beyine gidiyor"
dedi.
“ELEKTRİKSEL BİR SES DUYUYORLAR”
Prof. Dr. Tuncer, ‘biyonik
kulaklık’ın 4 yaşını geçmemiş çocuklara ve daha önceden duyan ancak
sonradan işitme kaybı yaşayanlara takılabileceğine dikkat çekerek, “Eğer
çocuk doğduğunda hiç duymuyorsa bu çocuğa ideali bir yaşında takmak.
Hiç duymayan bir çocuğa bir yaşında taktık diyelim. Bu çocuk ilk doğan
bebeğin duyduğu gibi bir ses duyacaktır. Duyar duymaz konuşmayacak doğal
olarak. Hiç ses duymamış çocuk gürültü ve rahatsız eden bir ses gibi
algılayabiliyor. Bu nedenle ağlıyorlar. Daha sonra anlamlandırdıkça
hoşuna gidiyor bu. İlk 2-3 ayda tuhaflarına gidebiliyor. Bir de tabi
bizim duyduğumuz bir ses gibi değil, elektriksel bir ses duyuyorlar.
Onun için rahatsızlık duyabiliyorlar. Yeni doğan bir bebek nasıl bir
yaşından itibaren konuşmaya başlıyorsa cihaz takılan çocuğun da bir
eğitim süreci olacak. İlk kez sesi duyacak, bu sesi duyduktan sonra
merkezimizde belli eğitim süreçleri var. Bu eğitimler çocuğun duyduğu
seslerin ne olduğunu anlamlandırması için. Ama çocuk 3-4 yaşını geçtiyse
artık şansı yok” diye konuştu.
Daha önceden duyan ve konuşan
hastaların cihaz takıldıktan sonra hayatlarına kaldığı yerden devam
edebileceklerini ifade eden Prof. Dr. Tuncer, “Daha önce duyan ve
konuşan hastalarımız için bir eğitime gerek yok. Çünkü daha önceden o
seslerin anlamlarını bildiği için yorumlamaları daha kolay. Bu
hastaların cihaz takıldıktan kaldığı yerden duyma ve konuşmalarına devam
ederler” şeklinde konuştu.
“BAŞARI ORANI YÜZDE 97”
Biyonik
kulaklığın başarı oranın yüzde 97 olduğunu söyleyen Tuncer, psikolojik
problemleri olanlarda başarılı olunamaya bilindiğinin altını çizdi.
Prof.
Dr. Tuncer, yeni bebek sahibi olan ailelere de seslenerek, “Eğer çocuk
doğduğunda hiç duymadığı fark ediliyorsa elimizi çabuk tutmamız lazım. sağlık
Bakanlığı’nın işitme taraması protokolü var. Her yeni doğan bebek
işitme testinden geçiyor. Eğer bir işitme sorunu bulunursa 6 aylık iken
işitme cihazı veriliyor. Bir yaşında da Koklear İmplant Cihazı takıyor.
Bazen aileler bu süreci önemsemeyebiliyor. ‘Dayısı da teyzesi de geç
konuştu’ deyip konuşmayan çocuğu merkezimize geç getirebiliyor. Çocuk 4
yaşından sonra gelse de hiç bir şey yapamıyoruz. O yüzden ailelerin
çocukların duyup duymadığı konusunda bir bilgilerinin olması lazım. En
ufak şüphede derhal ilgili merkeze getirmesi gerekiyor” dedi.